Silahsızlanma Anlaşması İki Adım Geriye Gitti

MOSKOVA, 2 Eylül 2013 (IPS) – Uzmanlar, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Barack Obama iki ülke arasındaki gergin ilişkileri kendi iç politikalarını güçlendirmek üzere kullandıkça, nükleer silahsızlanma yolcunda Kremlin’den gelecek bir adımın hiç olmadığı kadar uzaklaştığını söylüyor.

Haziran’da Berlin’deki konuşması sırasında Obama’nın dünyadaki nükleer silahların azaltılması yolunda yaptığı çağrı, 2016’da düzenlenecek olası bir zirve çerçevesinde nükleer cephaneliklerin eritilmeye başlanacağı ve BM Genel Kurulu’nda bu ay bu konuda yapılacak ilk üst düzey görüşme için umutları artırmıştı.

Fakat Rusya’nın ABD’nin ulusal sırlarını ifşa eden Edward Snowden’a sığınma hakkı vermesi ve ardından Washington’un iki devlet başkanı arasındaki görüşmeyi iptal etmesinin ardından bazı eleştirmenler ABD’nin bu gerginliği nükleer silahsızlanma konusunda yol alınamamasına bahane edebileceğini düşünüyor.

Kremlin de aynı şekilde davranmaya dünden razı. Viyana Silahsızlanma Merkezi’nde araştırmacı olan Nikolai Sokov, IPS’e, &com;Her iki ülkede de nükleer silahlanmayı besleyen iç politika; dış politika değil. Gerilim Rus iç politikasının işine yarıyor; aynı şekilde ABD’li politikacıların iç politika hesaplarına da yarıyor. Varolan çıkmaz iki tarafı da memnun ediyor.

&com;Rusya’nı nükleer silahlar konusundaki konumunu değiştirmeye ihtiyacı yok ve kendi evinde Putin’in üzerinde bu yönde bir baskı bulunmuyor. Şu an Rusya’daki yönetimde, özel alanda dahi varolan duruma karşı çıkan kimse yok.&com;

Rusya ve ABD dünyadaki nükleer cephaneliğin yüzde 90’ına sahip ve Soğuk Savaş’ın sonlanmasından bu yana iki tarafta da silah sayısını azaltmak üzere bir dizi anlaşma yapıldı.

Obama’nın kısa süre önce yaptığı çağrı he iki ülkenin cephaneliklerini üçte bir oranında azaltmasını öngörüyordu.

Fakat en iyi durumda dahi, iki ülkenin silahları kullanma kabiliyetinde farktan dolayı, dezavantajlı duruma düşeceğini öngören Kremlin bu tip önemli azatlım hedeflerine şüpheyle yaklaştı. Ayrıca ABD’nin füze savunma sistemlerinin Rusya’ya karşı kullanılabileceği nedeniyle endişelenen Rusya, nükleer silahlar konusunda bir anlaşmaya mesafeli yaklaşıyor.

Rus televizyonuna konuşan Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Putin’in sözlerini tekrarlayarak nükleer silah indiriminin ancak tüm ülkelerin katılımı olduğunda tartışılabileceğini belirtti. Öte yandan son dönemde yaşanan gerilim, Kremlin’in pozisyonuna daha sıkı sarılarak içeride seçmenden daha fazla puan kazanması için bir fırsat yaratıyor.

Sokov, IPS’e, &com;Rus kamuoyu şu andaki anti Amerikan duruşa tepkili değil. Şu an ABD’nin Rusya’daki imajı iyi değil. İnsanlar Suriye’de yaşananlara bakıyor ve ‘Amerikalılarla uğraşamayız, tek istedikleri bombalamak’ diye düşünüyorlar. Rus kamuoyu ABD’ye karşı gösterilen sert tavrı onaylıyor.&com;

Kamuoyu yoklamaları, Rusların çoğunluğunun Snowden’ın yaptıklarını ve ona sığınma hakkı verilmesini onayladığını gösteriyor.

Obama’ya karşı tavırsa negatif yöne değişiyor. Rusya’daki bazı siyasi yorumculara göre Kremlin’in silahsızlanma konusundaki yaklaşımı anti Amerikan dahi değil; sadece ülke çıkarlarını normal bir şekilde korumaktan ibaret.

Moskova merkezli Kommersant FM’in siyasi yorumcusu Tatiana Gomozova, IPS’e, &com;Bu konuda Rusya’nın ABD’ye karşı olduğunu sanmıyorum; kendisi için davranıyor. Doğrusu şu ki, Obama’nın [Berlin’deki] çağrısı uzun dönemli bir konu. Kendisinin dahi ulaşamayacağı bir hedef, dolayısıyla somut bir plandan çok siyasi bir duruşa işaret ediyor. Rusya’dan çok kendi müttefiklerine yönelik bir söz.

&com;Her ne kadar şu an Rusya-ABD ilişkilerinin odağında değilse de, Moskova’nın bir gün bu konuda destek vermeyeceğini söyleyemem.&com;

Öte yandan, Rusya’da medyanın çoğunluğu genellikle Kremlin’in çizdiği rotadan ayrılmasa da, her iki tarafa da uzlaşma çağrısı yapan sesler de ortaya çıktı.

Nezavisimaya Gazeta gazetesinde yayınlanan uzun başyazı, hem Beyaz Saray’ı hem de Kremlin’i nükleer silahsızlanmayı da kapsayan küresel güvenlik konularında birlikte çalışmaya ve yeni, daha güvenli bir uluslar arası toplum oluşturmak için liderlik etmeye çağırıyordu.

&com;Nükleer silahsızlanma ve nükleer terörizmin önlenmesi konusunda sorumluluk esasen iki ülkemizin omuzlarına düşüyor… Mantıki olarak Rusya ve ABD, 21. Yüzyılın uluslar arası politikasına uygun yeni bir sistem kurmak üzere işbirliği yapmak zorunda. Bu ne kadar erken olursa o kadar iyi, gecikmenin bedeli ağır olabilir.&com; Fakat uzmanlar iki ülkenin yakın gelecekte silahsızlanma üzerinde bir ilerleme kaydetmesi konusunda kötümserler.

Sokov &com;Silahsızlanma konusunda anlaşmaları iki ülkenin de çıkarına olsa da, mutabakatın zor göründüğünü düşünüyorum ve yakın gelecekte olumlu bir gelişme beklemiyorum&com; diyor.