BİRLEŞMİŞ MİLLETLER, 5 Eylül, 2013 (IPS) – 20 kadar &com;akil&com; insandan oluşan bir grup zor bir görev üstlendi: sekiz muhalif ülkeyi Kapsamlı Nükleer Test Yasağı Anlaşması’nı (CTBT) onaylamaya ikna etmek.
Çin, Mısır, Hindistan, İran, İsrail, Kuzey Kore, Pakistan ve ABD’den oluşan sekiz ülke olası bir onay konusunda ipucu vermeyerek anlaşmayı ortada bıraktı.
Düzenlemelere göre, bu sekiz ülke onaylamadan anlaşmanın yürürlüğe girmesi mümkün değil. Kapsamlı Nükleer Test Yasağı Anlaşması Örgütü Hazırlık Komitesi (CTBTO) yöneticisi Lassina Zerbo &com;Anlaşmanın yürürlüğe girmesi için gece gündüz çalışıyoruz&com; dedi.
Muhalif ülkelere seslenerek, anlaşmanın sadece uluslararası güvenliği değil, kendi ulusal güvenliklerini de güçlendireceğini belirtti. Zerbo, anlaşmaya taraf olan ve olmayan ülkelerden gelen eski başbakanlar ve diğer etkili isimlerden oluşan grubun CTBT’nün Yürürlüğe Girmesi İçin Konferans’ın sekizinci buluşması sırasında kamuoyuna açıklanacağını söyledi. Konferans 27 Eylül’de New York’ta gerçekleşecek.
Zerbo, anlaşmanın şu ana kadar 183 ülke tarafından imzalandığını ve 159 ülke tarafından onaylandığını ekledi.
Ancak anlaşmanın 14. Maddesine göre, 2 numaralı ekte sıralanan ve sekiz muhalifin de aralarında olduğu 44 ülke tarafından onaylanmadan anlaşma yürürlük kazanmayacak.
BM Genel Kurulu Perşembe günü Uluslararası Nükleer Test Karşıtı Gün’ü kutlarken, Genel Sekreter Ban Ki-moon CBTB’nin halen yürürlüğe girmediğini hatırlatarak, anlaşma üzerine müzakerelerin başlamasının üzerinden 20 yıl geçtiğini vurguladı. Uluslararası Nükleer Test Karşıtı Gün, tüm dünyada 29 Ağustos’ta kutlansa da Genel Kurul toplantısı perşembe günüydü.
Kurul’a seslenen Ban, 50 yıl önce Kısmi Test Yasağı Anlaşması’nın yürürlüğe girmesiyle insanlığın nükleer testlerden tamamen kurtulmak üzere ilk adımı attığını söyledi.
&com;Bu amaç, silahsızlanma konusunda tamamlanmamış bir başlık olarak ciddi şekilde önümüzde duruyor.&com; Tüm ülkeleri zaman geçirmeden CTBT’yi onaylamaya çağıran Ban, muhalif kalan sekiz ülkenin ayrı bir sorumluluğu olduğunu vurguladı.
&com;Kimse bir diğerinin ilk adımı atmasını beklememeli. Öte yandan, tüm devletler nükleer silahlar konusunda moratoryum uygulamalı.&com;
Nükleer Savaşın Önlenmesi İçin Uluslararası Fizikçiler örgütünün program direktörü John Loretz, IPS’e, moratoryumun nükleer silah sahibi ülkelerce 1990’lardan bu yana büyük ölçüde uygulandığını söyledi. İstisnalarsa, 1998’de nükleer deneme yapan ancak o zamandan beri gerçekleştirmeyen Pakistan ve Hindistan ile 2006’dan bu yana üç küçük deneme yapan Kuzey Kore. Geçen şubatta Pyongyang üçüncü denemeyi yaptığında, 15 üyeli BM Güvenlik Konseyi bunu geçmiş kararlarının &com;ciddi bir ihlali&com; olarak tanımladı ve Kuzey Kore’nin &com;uluslar arası barış ve güvenliğe ciddi tehdit oluşturduğunu&com; söyledi.
Uzun zamandır nükleer silahların ortadan kaldırılması için çalışan Tokyo merkezli Soka Gakkai örgütünün Barış İşleri Ofisi’nin yöneticisi olan Hirotsugu Terasaki, IPS’e, CTBTO Hazırlık Komitesi’nin nükleer testleri önlemekte rolü olduğunu ve bu çabaya özel önem atfettiğini belirtti.
Kuzey Kore’nin 2006’daki ilk nükleer denemelerinden bu yana 23 ülke CTBT’yi onayladı, diye de ekledi. &com;Ve dünyadaki ülkelerin neredeyse yüzde 95’inin onaylaması bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinin yaratacağı devasa siyasi etkiyi de gösteriyor.&com;
1998’deki denemelerin ardından hem Pakistan hem de Hindistan nükleer denemeler üzerindeki moratoryumun uzattıklarını açıkladı. Bu açıdan bakıldığında anlaşmanın nükleer denemeleri önleme yönünde ciddi bir etkisi var.
Terasaki &com;Uluslararası toplum CTBT’yi pozitif bir adım olarak görüyor&com; diye ekledi.
Yapılması gereken ne kaldığı sorulduğunda Terasaki, IPS’e, CTBT’nin yürürlüğe girmesinin anahtarının ABD ve Çin’in onayı olduğunu söyledi. ABD, bu yıl nisan ve haziran aylarında New Mexico’da bulunan Sandia Ulusal Labaratuarları’nda nükleer cephaneliğin işlerliğini test etmek üzere plütonyum denemeleri gerçekleştirildiğini açıkladı.
Buna karşın, Başkan Barack Obama Berlin’de haziran ayında yaptığı konuşmada ülkesinin CTBT’yi onaylama konusundaki kararlılığını tekrar etti. Terasaki &com;Bu açıklama önemli ancak ABD Senatosu’nu kazanmak için ciddi emek gerekiyor&com; dedi. Obama yönetimi uluslararası toplumun güçlü desteğine ihtiyaç duyacak. Terasaki, Amerikalı politika yapıcıların sorumluluklarını yerine getirmesi yönünde sivil toplum baskının vazgeçilmez olduğunu belirtti.
Ayrıca, 7 Ağustos’ta Zerbo’nun ülkeye gerçekleştirdiği ziyaret sırasında Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ile görüştüğünü ekledi. Wang, Çin’in CTBT’ye bağlılığını vurguladı ve anlaşmanın onaylanmasının öneminin altını çizdi.
Zerbo, Çin’in liderliği üstlenip kalan sekiz ülkenin de anlaşmayı imzalamasının önünü açabileceğini söyledi. Terasaki &com;Uluslararası toplum Çin’le birlikte çalışarak anlaşmanın yürürlüğe girmesinin önünde yer alan teknik ve siyasi engelleri kaldırmak üzere hareket etmeli&com; dedi.