BM İnsani Yardım Gününe Tarihinin En Ağır Mülteci Kriziyle Giriyor

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER, 18 Ağustos 2015 (IPS) – Birleşmiş Milletler Dünya İnsani Yardım Günü'nde &com;ilham verici&com; hayatta kalma hikayeleriyle öne çıkarken varolan mülteci krizini son çeyrek yüzyıldaki en ağır kriz olarak tanımlıyor.

Ağırlıkla sosyal medyada yürütülen kampanya, dünyanın dört bir yanından umut ve zorluklarla mücadele öykülerini gündeme getiriyor ve New York'ta yapılacak bir konseri kapsıyor.

BM sözcüsü Stephane Dujarric &com;BM'nin kuruluşundan bu yana olmadığı kadar fazla insani yardıma ihtiyaç duyulan bir dönemden geçiyoruz&com; dedi.

&com;Her gün insanlar hakkında konuşuyorum ve rakamlar veriyorum ve rakamlar gerçekten çok yüksek -on binler elli binler…&com;

Fakat söz konusu BM istatistikleri olduğundan sayılar göze görünenden de kötü: Şu an 4 milyondan fazla Suriyeli Türkiye, Lübnan ve Irak da dahil olmak üzere komşu ülkelerde mülteci halinde (Buna her hafta savaştan kaçmak için Avrupa'ya geçmeye çalışırken denizde boğulanlar dahil değil.)

Daha da kötüsü Suriye'nin içinde en az 7,6 milyon insan yerinden edilmiş durumda ve hepsinin insani yardıma ihtiyacı var. 220 binden fazlası da beşinci yılına giren savaşta yaşamını yitirdi.

BM'nin Acil Durum Yardımları Koordinatörü Stephen O'Brien &com;Tüm dünyada yerinden edilmiş 60 milyon insan var ve nesillerdir görmediğimiz bir insani krizle karşı karşıyayız&com; dedi.

Ağustos ayında O'Brien BM'nin rezerv fonu olan Merkezi Acil Durum Fonu'ndan (CERF) 70 milyon doları özellikle yetersiz kaynak ayrılan yardım operasyonları için harekete geçirdi.

Suriye, Afganistan ve Yemen'in yanı sıra insani krizler Sudan, Güney Sudan, Cape Horn, Çad, Myanmar, Bangladeş ve diğerlerini de etkiliyor.

Oxfam International'da İnsani Yardım konusunda Kıdemli Politika Danışmanı olan Noah Gottschalk, IPS'e, on yıllar önce kurulan insani yardım sisteminin binlerce hayat kurtardığını ancak doğal afetlerin hem sıklık hem de boyut açısından büyüdüğü günümüzde sistemin &com;yoğunluk ve kaynak yetersizliği&com;ye karşı karşıya olduğunu, dünyanın aynı zamanda Suriye'deki gibi benzeri görülmemiş krizlere de cevap vermesi gerektiğini söyledi.

&com;Bazı bağışçılar oldukça cömertler ve destekleri çok değerli ancak tek kelimeyle artan ihtiyaçları karşılamakta yetersiz kalıyor.&com;

Birleşmiş Milletler ve insani yardım sisteminin yerel liderliği destekleyecek ve krizleri oluşmadan önleyecek şekilde kapasite geliştirme ve fonlama programlarıyla reforme edilmesi ve daha etkin hale getirilmesi gerektiğini ekledi.

Öte yandan #ShareHumanity sosyal medya kampanyası, gelecek Mayıs'ta İstanbul'da yapılacak ilk Dünya İnsani Yardım Zirvesi öncesinde bu konuda farkındalık yaratmayı amaçlıyor.

BM İnsani Yardım İşleri Koordinasyonu'na (OCHA) göre 19 Ağustos'ta başlayan bu yılki kampanya, yardımları gerçekleştiren topluluğun doğal afetler, çatışma, açlık ve hastalıklarla ortaya çıkan ihtiyaçlara cevap vermekte zorlandığı bir dönemde gerçekleşiyor.

Oxfam'dan Gottschalk, IPS'e, Dünya İnsani Yardım Günü'nün her gün dünyanın dört bir yanında zor şartlarda çalışarak hayatları kurtarmak için çalışan cesur kadın ve erkekleri onurlandırmak için önemli bir olanak olduğunu söyledi.

Bir kriz gerçekleştiğinde ilk müdahalenin çoğunlukla yerel yardım görevlileri tarafından yapıldığını ve bu insanların çoğu zaman görünmediğini ve gerekli desteği almadığını ekledi.

Oxfam'ın, BM üyesi devletleri insani yardım fonuna zorunlu bir katkı yapmaları konusunda baskı kurduğunu, bu şekilde daha güçlü bir sistem oluşturulabileceğini vurguladı.

Kaynağın artan oranda yerel düzeye aktarılması ve daha şeffaf bir şekilde kullanılmasını gerektiğini belirterek, bu şekilde bağışçıların da yerel topluluklar üzerindeki etkiyi gözlemleyebileceğini, yerel toplulukların da liderlerinden hesap sorabilir hale geleceğini ekledi.

Gottschalk dünyada milyonlarca insanın insani yardımlara bağımlı olduğunu söyledi ve azalan kaynaklar ve artan ihtiyaçlara karşı sistemi çalışır tutan insanların önemli olduğunu belirtti.

Bu reformların sistemi daha verimli hale getireceğini ve insani yardım çalışmaları yürütenleri daha donanımlı kılacağını ekledi.

Cenevre merkezli Dünya Sağlık Örgütü (WHO) süre giden silahlı çatışmalarda yüzlerde sağlık çalışanının da yaşamını yitirdiğini belirtiyor.

Sadece 2014’te, WHO’nun raporlarına göre sağlık çalışanlarına 32 ülkede 372 saldırı gerçekleştirildi ve sonuçta 603 kişi öldürülürken 958 kişi de yaralandı.

WHO Genel Direktörü Dr. Margaret Chan &com;WHO kriz zamanlarda yaşamları kurtarmak ve yaşanan eziyeti azaltmak konusunda kararlıdır. Sağlık çalışanları ve merkezlerine yönelik saldırılar uluslararası insani hukukun ciddi şekilde ihlali anlamına gelmektedir&com; dedi.

Chan sağlık görevlilerinin ayrım yapmaksızın yaralılara yardımcı olmakla yükümlü olduğunu ekledi. &com;Çatışmanı tüm tarafları bu yükümlülüğe saygı göstermeli.&com;

Kitty Stapp tarafından edit edildi.

Yazara thalifdeen@aol.com adresinden ulaşılabilir.