İRAN : Atom Enerjisi Ajansı İran’ın 2003 Öncesi Araştırmalarını Açıkladı

WASHİNGTON, 8 Kasım, 2011 (IPS) – İran’ın nükleer programıyla ilgili açıklanan yeni rapor, 2003 öncesinde ülkede nükleer silah geliştirmek için kapsamlı çalışmalar yapıldığı konusunda detaylı kanıtlar sunuyor ancak bu çalışmaların ne kadarının devam ettiği belirsiz.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA), 10 üye ülkeden sağlanan bilgiler ve programda çalışan bir yabancı bilim insanının da aralarında yer aldığı &com;çeşitli bağımsız kaynaklardan&com; edinilen bilgilere dayanarak hazırlanan raporda İranlıların &com;nükleer patlayıcı bir aygıt&com; geliştirmek için 1990’ların sonlarından 2003’e kadar çeşitli çalışmalar yürüttüğünü açıkladı.

Ajansın İran’la ilgili hazırladığı rutin raporun 14 sayfalık ekinde yer alan bilgiler, IAEA ve uluslararası topluma İran’ı sorgulamak ve nükleer tesislerini daha fazla denetime açması için zorlamak üzere yeni kanıtlar sunuyor. Öte yandan, İran’ın bir nükleer silah ürettiğine dair kanıt bulunmuyor.

Yeni bilgiler arasında İran’ın bomba üretimi için uranyum metaliyle, nükleer bir aygıtı ateşleyecek patlayıcılarla ilgili deneyler yaptığı ve balistik bir füzeye eklenecek kadar küçük bir savaş başlığı üretmeye çalıştığını gösteriyor. Rapora göre, uydu görüntüleri, Tahran yakınlarındaki bir yerleşkede &com; büyük bir patlayıcı deposu&com; inşa edildiğini ortaya çıkarttı.

Ajanstan yapılan açıklamada, İran’ın Nükleer Silahsızlanma Anlaşması çerçevesinde sadece barışçıl çalışmalarla sınırlı kalması gerektiğini belirten sorumluluklarını ihlal ettiğini gösteren bu faaliyetleri &com;açıklamak İran’a düşüyor&com; denildi.

Rapor,Natanz’da bir uranyum zenginleştirme tesisi ve Arak’ta da reaktör inşa ettiğini ortaya çıkmasının ardından İran’ın en azından geçici olarak programını durdurduğu 2003 sonrası çalışmalarla ilgili kesin veriler sunmuyor.

Rapor &com;Ajansın 2003 sonu sonrasıyla ilgili tespitlerde bulunabilmesi için eldeki kısıtlı veriler yetersiz kalmaktadır&com; dedi. Bu yaklaşım, 2007’de yayınlanan ve İran’ın o dönemde yeni bir silahlanma programı başlatmadığına &com;orta derecede&com; güvenilebileceğini söyleyen ABD Ulusal İstihbarat Tahmini’yle uyumlu gözüküyor.

Muhafazakar gruplar bu bulgulara dayanarak, İran Merkez Bankası’nın kısıtlanması ve silahlı müdahaleyle ilgili &com;tüm olasılıkları açık tutmak&com; da dahil, İran’a yönelik yeni ve daha sert yaptırımların uygulanması çağrısında bulundu.

Önde gelen Yahudi Örgütleri Konferansı’nın başkanı Richard Stone ve başkan yardımcısı Malcolm Hoenlein &com;İran’ın hızla ilerleyen nükleer silahlanma çabalarının amacı ve yönü konusunda artık hiçbir kuşku bulunmuyor&com; dedi. &com;Rapor kuşkuya yer bırakmıyor ve tüm olasılıkların yer alacağı kapsamlı bir planın hızla hazırlanması gerektiğini gösteriyor.&com;

Öte yandan, İran’ın programının ana hatları uzun zamandır biliniyor ve geçmiş IAEA raporlarında da yer alıyordu.

Bilim ve Uluslararası Güvenlik Enstitüsü başkanı ve eski bir nükleer denetçi olan David Albright, IPS’e, yeni kanıtların &com;baskının işe yaradığını&com; ve İran’ın 2003’ten sonra –IAEA’nın deyimiyle- &com;yapılandırılmış&com; bir programdan vazgeçtiğini gösterdiğini söyledi.

&com;Ellerindeki füzelere uyumlu bir savaş başlığı geliştirememiş olduklarını bilmek önemli. O zaman bunun durmuş olması iyi oldu.&com; Öte yandan, İranlıların &com;nükleer silah yapmayı bildiklerini, ve bu silahları güvenilir hale getirmek için çözmeleri gereken soruların bilincinde olduklarını&com; da ekledi.

İran’ın 2003 sonrası çabalarıyla ilgili veriler zayıf kaynaklara dayanıyor. Örneğin, sadece ismini vermek istemeyen bir IAEA üyesi İran’ın 2004’ten sonra nükleer patlamayı başlatmak için gerekli bir düzeneğin parçalarını üretmeye çalıştığıyla ilgili bilgi sundu.

2008 ve 2009’da da iki ismi açıklanmayan üye devlet, İran’ın güvenli bir bomba üretiminin aşamalarından olan bir parçayla ilgili bilgisayar modellemeleri yaptığı iddialarını ortaya atmıştı.

Silah Kontrolü Birliği başkanı Daryl Kimball &com;Yeni detaylar var ama raporun sunduğu genel resim daha önce duyduklarımızla örtüşüyor&com; dedi. &com;Yeni bir test alanı ya da merkezle ilgili bilgi bulunmuyor.&com;

İran yönetimi, IAEA yöneticilerine sunulan ve basına sızdırılan rapora hızlı bir tepki vermedi. Geçmişte İran bazı araştırmalar yürütüldüğünü kabul ederken IAEA’yı sahte kanıtlar üretmekle suçlamıştı.

Barack Obama yönetimi de soğukkanlı kalırken raporu, varolan yaptırımların sertleştirilmesi de dahil diplomatik bir çözüm konusunda bastırmak üzere kullanacaklarını belirtti.

Bazı açılardan, rapordaki en endişe verici bilgiler ilk sayfalarında İran’ın korumalı tesislerine yönelik tespitlerden oluşuyor. Rapor, İran’ın yavaşlasa da düzenli olarak uranyum zenginleştirmeye devam ettiğinmi ve şu an yaklaşık 5 ton yüzde 5 zenginleştirilmiş, 74 kilo da yüzde 20 zenginleştirilmiş U-235’e sahip olduğunu söylüyor. Eğer silah üretimi düzeyine –yüzde 90 zenginleştirilmiş- çevrilirse, bu mühimmat birkaç bombaya yetecek büyüklükte.

Büyük tartışmalara yol açması beklenen bulgular, önümüzdeki hafta yapılacak IAEA yönetim kurulu toplantısı öncesinde açıklandı.

Albright &com;En önemlisi İran’ın silahlanma konusunda şeffaf davranması&com; dedi. &com;Eğer bunu yaparlarsa, zenginleştirme programı daha küçük bir sorun haline gelecek.&com;